Eğitim Yılı Kaç Hafta?
Bir sabah daha Kayseri’nin o gri, soğuk havasında uyanmıştım. Yeni eğitim yılına başlamak, bana her zaman bir kararsızlık duygusu bırakır. Yıllardır, sabahları hiç uyanmak istemediğimi bilirim. Ama yine de, uyanmam gerekirdi. Çünkü bir şey vardı, bir umut… Her yeni eğitim yılı, eski bir defteri yeniden açmak gibiydi; sayfalar henüz yazılmamıştı ve bu beni bir yandan heyecanlandırıyor, bir yandan da korkutuyordu. Eğitim yılı kaç hafta diye soran herkesin gözünde bir belirsizlik olduğunu hissettim; ama belki de önemli olan bu değildi. Önemli olan, her şeyin bir yıla sığmayacak kadar değerli olduğu duygusuydu.
Yeni Başlangıçlar ve Kaygılar
Her yıl olduğu gibi, eğitim yılı başlarken yine kalbimde bir ağırlık vardı. Okulda ilk ders günü, hayatın tüm soruları gibi, neden orada olduğumla ilgili büyük bir kafa karışıklığına yol açar. O sabah, yavaşça gözlerimi araladım, günün güneşi neredeyse hiç yok gibiydi. Sabah kahvemi içtikten sonra, eski okul sıramı hatırladım. Üzerinde çizikler vardı, tıpkı içimdeki kırıklar gibi. Öğretmenler odasında, öğrencilerimle paylaşacağım tüm o derslerin sonrasında ne olacağına dair bir belirsizlik vardı.
Yine de, “Eğitim yılı kaç hafta?” diye sormak istedim kendi kendime. Çünkü o haftaların içinde ne kadar derin bir şeyler oluyordu, anlatmaya kelimeler yetmiyordu.
Gözlerimdeki buğulu bakışların ardında, bu yıl bir şeyler değişecekti. Hayal kırıklığı, kaygılar, ama aynı zamanda her şeyin bir arada olduğu o karışık duygular… Her yeni dersle başlamak, aslında hepimizin duygularını büyütürdü. Ancak ben yine de umut etmek istedim. Bu yıl her şey farklı olacaktı, bunu hissediyordum.
Kayseri’nin Soğuk Sokaklarında Bir Yılın İlk Adımları
Kayseri’nin soğuk sokaklarında yürürken, aklımda sadece bir şey vardı: “Bu yıl nasıl olacak?” Okul bittiğinde, eve dönmek, gece gündüz düşünceler arasında kaybolmak, bana her zaman huzur verirken, o karanlık duygular da hep beni takip ederdi. Kayseri’nin dar sokaklarında yürürken, eğitim yılının ne kadar uzun olabileceğini düşündüm. Sonuçta bir yıl… ama kaç hafta? Bu, her geçen günün anlamını artıran bir soruydu. Ama galiba sorular çoğaldıkça, anlamlar kayboluyordu.
O eski okulumun duvarları, her geçen yıl bir kenara daha kırıklar eklerdi, ama içimde bir ışık vardı. Belki de, bu yıl her şeyin daha farklı olacağına dair bir umut ışığıydı bu.
Bir Sonraki Günün Beklentisi
Bir sonraki gün, eğitim yılının ilk haftasında, hep aynı rutine dönmek zorundaydım. Ama bir gariplik vardı; hala, eğitim yılı kaç hafta diye sormadım. Çünkü bazen bilmemenin, o kadar da önemli olmadığını fark ettim. Her hafta, bir önceki haftadan farklı bir duygu taşıyordu. İlerledikçe, duyguların daha güçlü olduğunu hissediyordum.
O gün, bir öğrencimden gelen bir mesajla tüm günüm değişti. Sadece “Günaydın, öğretmenim!” yazıyordu ama işte tam da bu küçük mesaj, bana o yılın daha fazla anlam taşıyacağını düşündürmüştü. Her yeni hafta, heyecan, hayal kırıklığı ve umut arasında gidip gelen bir hal almıştı.
Eğitim Yılı ve Haftaların Kısa Geçişi
Zaman geçti, bir sonraki yaz tatiline gittiğimizde, eğitim yılı kaç hafta sürdü sorusu bir kez daha dönüp bana geldi. Ve fark ettim ki, aslında bir yıl asla yeterince uzun olmuyor. Kaç hafta oldu? Kim bilir… Bazen bu sorular çok anlamsız olur. Oysa her bir hafta, içinde barındırdığı anılarla, duygularla, ne kadar hızlı geçtiğini anlamadan, bir anda bitiveriyor. Bu yılın her bir günü, beni daha da büyütmüştü; ama o büyümenin içinde kaybolduğumu da hissetmiştim. Bazen, her şeyin ne kadar kısa süreceği, insanı korkutuyor.
Sonuçta, Eğitim Yılı Ne Kadar Sürer?
Eğitim yılı kaç hafta sürer diye soranlar, aslında zamanın bir yıldan daha fazla olduğunu unuturlar. Haftalar, bir yanda hızla geçerken, diğer yanda da içerdiği anılarla bir ömre bedel olur. Kayseri’nin soğuk sokaklarında, eğitim yılları boyunca büyüdükçe, belki de asıl olan, bu kısa sürelerin ne kadar derin izler bıraktığıdır.
Eğitim yılı kaç hafta? Gerçekten, sadece bir sayı mı? Yoksa, yılların, haftaların, duyguların ve anıların içinde kaybolan bir hayat mı?