500 Gram İrmik İçin Ne Kadar Süt Kullanılmalı? Bir Eğitimci Gözüyle Öğrenme ve Uygulama Bir eğitimci olarak, öğrenmenin sadece bilgi edinmekten ibaret olmadığını her fırsatta vurgulamak isterim. Öğrenme, insanın dünya ile kurduğu anlamlı ilişkiler ve edindiği becerilerle şekillenir. Ancak bazen, pratik ve uygulamalı öğrenmenin gücü, teori kadar dönüştürücü olabilir. İster mutfakta ister okulda, bilgiyi uygulamak, anlamanın ve öğrenmenin en güçlü yollarından biridir. Bugün, öğrenme süreçlerini ve pedagojik yaklaşımları anlamak adına mutfak örneğine odaklanacağız: 500 gram irmik için ne kadar süt kullanılması gerektiği? Bu soru, basit gibi görünse de aslında öğrenme teorilerinin, pedagojik yöntemlerin ve bireysel/toplumsal etkilerin nasıl iç içe geçtiğini…
6 YorumEtiket: bir
3 Kemal Kimdir? Toplumsal Cinsiyet, Çeşitlilik ve Sosyal Adalet Perspektifinden Bir İnceleme Hayatımızda karşımıza çıkan figürler ve simgeler, genellikle toplumsal yapılar, normlar ve değerler üzerinden şekillenir. Peki, 3 Kemal kimdir? Bu soruyu sadece tarihi bir figür olarak değil, toplumsal cinsiyet, çeşitlilik ve sosyal adalet perspektifinden de ele almak gerektiğini düşünüyorum. 3 Kemal, bu bağlamda sadece bir kişi değil, kimlik, eşitlik ve mücadele arayışının bir simgesi haline gelmiştir. Bu yazıda, 3 Kemal’in toplumdaki yerini, toplumsal etkilerini ve bunların nasıl daha geniş bir değişim çağrısına dönüştüğünü keşfedeceğiz. 3 Kemal Kimdir? Temel Bir Tanım Herkesin kendine göre tanımladığı bir “3 Kemal” figürü olabilir.…
4 YorumÇam Ağacı mı Gürgen mi? Siyaset Bilimi Perspektifinden Derinlemesine Bir Analiz Giriş: Güç İlişkileri ve Toplumsal Düzen Üzerine Bir Siyaset Bilimci Bakışı Siyaset, yalnızca iktidar yapılarının yönetimiyle ilgili değil, aynı zamanda toplumsal düzenin, değerlerin ve kaynakların nasıl paylaşıldığıyla da ilgilidir. Bu bağlamda, bir toplumun nasıl şekillendiğini anlamak için, toplumsal ilişkilerin, ideolojilerin ve güç dinamiklerinin derinlemesine incelenmesi gerekir. Çam ağacı mı gürgen mi sorusu, bu tür bir analizi yapmak için farklı bir yaklaşım sunuyor. İktidarın yapısını, kurumların rolünü, ideolojilerin toplumdaki etkisini ve vatandaşlık anlayışlarını sorgulamak, bu iki ağaç türü üzerinden yapılan bir karşılaştırma ile bir araya geldiğinde, siyasal analizde sıra dışı…
8 YorumKaskosu Ne Oluyor? Arabaya Değil, Kalbine de Yaptır! 🚗❤️ Araba alırken heyecandan ellerin titriyor, bayide kahveyi bile döküyorsun… Sonra biri gelip soruyor: “Kaskosu ne oluyor?” O an kafanda yüzlerce soru beliriyor: “Acaba fiyatı mı soruyor, yaptırmazsam başıma taş mı düşer, bu kasko bir sigortadan ötesi mi?” Merak etme dostum, bugün bu sorunun derinlerine ineceğiz. Ama öyle sıkıcı, teknik terimlerle değil; mizahı, stratejiyi ve bol bol empatiyi harmanlayarak! — Kasko: Arabanın Süper Kahramanı 🦸♂️ Kasko Ne İşe Yarar? Kasko, araban için bir tür zırh gibidir. Düşünsene: Park yerinde biri kapını çarptı, sabah kalktığında aynan kırılmış, ya da “yok artık” dedirtecek şekilde…
8 YorumTaşlama Nedir Edebiyat Örnekleri? – Kelimelerin Direnişi ve Mizahın Gücü Bir edebiyatçının gözünde kelimeler, yalnızca duyguların değil, direnişin de silahıdır. Her dize, bir çağrıdır; her kelime, bir meydan okuma. Edebiyatın gücü, bazen bir güzellemede yüceltmekte, bazen de bir taşlamada sarsmakta gizlidir. Çünkü dil, sadece anlatmaz; aynı zamanda dönüştürür. İşte bu noktada “Taşlama nedir?” sorusu, yalnızca bir nazım türünü değil, insanın adaletsizlik karşısındaki yaratıcı öfkesini de anlatır. Taşlama: Halkın Diliyle Kurulan Eleştiri Taşlama, Türk edebiyatında özellikle halk şiiri geleneğinde yer alan, bireyleri, toplumun aksayan yönlerini, yöneticileri ya da insan davranışlarını eleştirel bir dille hicveden nazım türüdür. Bir anlamda halkın vicdanıdır. Mizahı,…
8 Yorum*Yegit Ne Demek?* [B] Yegit [/B], Türkçede yaygın olarak kullanılan bir terimdir ve genellikle kişilerin karakter özelliklerini, davranışlarını veya kahramanlık gösterenleri ifade etmek için kullanılır. Bu terim, Türk kültüründe kökeni oldukça eskiye dayanan ve geniş bir anlam yelpazesine sahip olan bir kavramdır. [B] Yegit Kelimesinin Kökeni ve Anlamı [/B] “Yegit” kelimesi, Türkçe kökenli bir sözcüktür ve dilimize özgüdür. Anlamı, genellikle cesur, yiğit, kahraman, mert gibi olumlu karakter özelliklerini ifade eder. Kelime, Türk edebiyatında ve halk kültüründe sıkça karşımıza çıkar ve genellikle erkek kişiler için kullanılır. [B] Yegit’in Kullanım Alanları [/B] 1. *Edebiyat ve Kültür:* Türk edebiyatında ve destanlarda sıkça geçen…
6 YorumBir Zaman Anlatısının İzinde: Osmanlı’nın Takvimi ve Edebiyatın Dönüştürücü Gücü Edebiyat, zamanı sözcüklerle ölçen bir sanat dalıdır. Bir romanda geçen mevsim, bir şiirdeki gece, bir hikâyedeki sabah—her biri zamanı yalnızca kronolojik değil, duygusal bir olguya dönüştürür. Kelimenin gücü, zamanı yeniden tanımlayabilir; bir cümlenin ritmi bile, insanın varoluş saatini değiştirebilir. Osmanlı Devleti’nin takvimleri de bu edebi ritim gibi, hem toplumsal hayatın temposunu hem de kültürel hafızanın yönünü belirlemiştir. Osmanlı’da Zamanın Dili: Rumi, Hicri ve Miladi Arasında Takvim Bir Hikâye Gibi Başlar Osmanlı Devleti, zamanın ölçüsünü tek bir takvimle sınırlamadı. Her takvim, kendi çağının anlatısını taşıyordu. Başlangıçta, Hicri takvim kullanıldı; Hz. Muhammed’in…
4 YorumNeden Büyükçekmece? Öğrenmenin Dönüştürücü Gücü Üzerine Pedagojik Bir Okuma Giriş: Bir Eğitimcinin Kalbinden Öğrenmeye Dair Öğrenmek, yalnızca bilgi edinmek değildir; kendini, çevreni ve dünyayı yeniden kurma eylemidir. Bir eğitimci olarak her sabah aynı soruyla uyanırım: “Bugün bir öğrencinin dünyasına nasıl dokunabilirim?” Çünkü öğrenme, tıpkı bir göl yüzeyine düşen damla gibi, dalga dalga yayılır. Büyükçekmece de bu öğrenme dalgalarının yankılandığı bir mekândır — hem fiziksel hem de sembolik olarak. “Neden Büyükçekmece?” sorusu, aslında “Neden öğreniyoruz?” sorusunun yerel bir yansımasıdır. Öğrenme Teorileri Işığında Bir Kentin Hikâyesi Büyükçekmece, tarih boyunca geçişlerin, etkileşimlerin, değişimlerin durağı olmuştur. Tıpkı Piaget’nin bilişsel gelişim kuramında olduğu gibi, bu…
6 YorumBazı kavramlar vardır ki, ilk duyduğumuzda soğuk ve uzak gelir… “Genel denge analizi” de onlardan biri gibi görünür belki. Ama size bugün, bu teknik terimin ardında yatan derin bir gerçeği, insan ilişkileri kadar canlı ve dokunaklı bir hikâyeyle anlatmak istiyorum. Çünkü ekonomi yalnızca rakamların değil, insanların da hikâyesidir… Bir Kasabanın Hikâyesi: Dengenin Arayışı Güneşin altın ışıklarıyla ısındığı küçük bir kasabada, Elif ve Murat adında iki dost yaşardı. Elif; empatik, insan ilişkilerinde güçlü, her şeyin uyum içinde olmasını isteyen bir kadındı. Murat ise çözüm odaklı, mantığını ön planda tutan, stratejik düşünceleriyle tanınan bir adamdı. İkisi bir araya geldiklerinde, kasabanın sorunlarını çözmek…
8 YorumAşk Acısı Nasıl Geçer? Küresel ve Yerel Perspektiflerle Kalbin Yolculuğu Aşk… İnsanlığın en eski, en evrensel duygularından biri. Ama ne yazık ki her aşk sonsuza kadar sürmüyor. Kalpler kırılıyor, yollar ayrılıyor ve geriye çoğu zaman tarifsiz bir boşluk kalıyor. Benim gibi konulara farklı açılardan bakmayı seven biriyseniz, “aşk acısı nasıl geçer?” sorusunun tek bir cevabı olmadığını bilirsiniz. Gelin bu yazıda, aşk acısının nasıl atlatıldığını hem küresel hem yerel gözlüklerle inceleyelim; farklı kültürlerin yöntemlerinden ilham alarak kalbimizin yaralarını birlikte sarmaya çalışalım. — Aşk Acısı Evrensel Bir Gerçek Aşk acısı, insanın biyolojik, psikolojik ve sosyal dünyasında derin izler bırakır. Beyinde bağımlılıkla benzer…
4 Yorum